Bakire kızın kara amcığı
”Erasmus Fenaa” serimin sonunda da söz verdiğim üzere üniversitede ikinci sınıfta okuyan hatunu nasıl avladığımı anlatacağım. Ben güzel sanatlar dördüncü sınıf öğrencisiyim. Genelde derslerden sonra kızlı erkekli ufak arkadaş grubumla beraber sahil kenarındaki barlara uğrar geceye kadar orada takılırdım. Genelde aynı bara haftada üç dört defa gittiğimiz için az buçuk oranın gediklilerine aşina oldum diyebilirim. Geçen haftanın resim atölyesindeki ortak çalışma alanında gördüğüm kızıl saçlı kızı aynı barda görünce hemen tanıdım, grubumdaki kız arkadaşlarımdan Seda’ya sorup o kızın bizim fakültede olduğunu öğrenince kızı radarıma aldım.
Seda’nın ilk sözü ”Aaa o kaşarın önde gideni yav, hayırdır?” oldu. ”Fakültenin kaşarlarını hoş karşılarım.” deyince bizimkiler bir oo çekip kıza yürüyüp yürümeyeceğimi sordular. ”Hatun taş, tadına bakmak isterim.” deyince beni kızla konuşmak için gazladılar ama gidip de konuşmadım. Kızı birkaç gün sonra yine atölyede görünce ”Barda bize neden katılmıyorsun? Herkes alınıyor” diyerek beklenmedik bir giriş yaptım.
Kız: ”Ne bileyim, çok yakın olmayınca size katılmaktan çekindim. Gelecek sefer geleyim mi?”
Ben: ”Bir dahaki sefere benim davetlimsin, lütfen gel.”
Kız: İsmin nedir peki?…
Bu şekilde tanışmış olduk. İsmi Kübra imiş. Ben bara gittiğimde ona haber vermek için telefon numarasını rica ettim, ikilemeden verdi. Görüşmek üzere diyerek atölyeyi terk ederken kızı iyice süzdüm. Ortalama 1.70 boylarında kalçaları geniş beli gerçekten dar bir kızdı. İnce belli çay bardağı misali. Pür beyaz ten ve doğal kızıl saçı ile İskoç kızlarına benziyordu. Resmen dibim düştü. Kafamda senaryolar kurarak birkaç saat derslere girdikten sonra hep beraber bara geçtik. Kübra’ya Whatsapp’ten mesaj atıp barda olduğumu ve kendisini beklediğimi yazdım. On dakika kadar sonra kız arkadaşları ile hazırlandığını ve yarım saate orada olacağını yazdı. Tabii gruptaki erkekler bunu duyunca ortalık curcunaya döndü, kızlar daha gelmeden paylaşıldı. Gruptaki kızlar da erkeklerle dalga geçmeye başladılar.
Gerçekten de yarım saat içinde dört kız masamıza damladı. Bizim tayfadaki kızlar dahil herkesin dibi düşmüştü çünkü gelen kızlar taş ötesiydi ve acayip seksi giyinmişlerdi. Kızlardan ikisi ağır dekolte tişört ile mini etek tercih ederken diğeri çok dar tayt üzerine beli açık siyah kıyafet giymişti. Kübra ise mini etek üzerine dar, boğazı kapatan bir triko giyiyordu. Kızlarla tanışıp isimlerini öğrendik: Merve, Buse ve Hande. Ben açıkçası Hande’yi ve onun sağlam taytını görünce rotayı Hande’ye çevirdim ve Kübra’yı biraz kıskandırmaya karar verdim. Sohbeti çoğunlukla Hande üzerinden yürütüp ona laf atmaya başladım. Kübra yanımda oturmasına rağmen ilk bir saatte neredeyse hiç konuşmadım.
Bizimkiler sigara molası deyince tamam deyip dışarı çıktık, kuytu bir köşede ayrı ayrı takılmaya başladık. Ben yanıma Kübra’yı alıp konuşmaya başladım. Kübra sigarasını biraz içip bana sorular sormaya başladı.
Kübra: ”Hande’den hoşlanıyorsun sanırım?”
Ben: ”Yoo, nereden çıkardın?”
Kübra: ”Gözlerinle yiyorsun kızı resmen, bana baktığın yok.”
Ben: ”Bakmamı mı istiyorsun?”
Kübra: ”Kız arkadaşlarına güzel görünmek için giymedim ya bu eteği!”
Ben: ”Güzelsin, etek de yakışmış.”
Kübra: ”Sen taytçısın sanırım.”
Ben: ”Saçmalama. Hande seksi. Doğrudur, gözlerimle de yedim. Ama buraya davet ettiğim kişi o değil sensin, istediğim kişi de sensin.”
Kübra: ”İstediğin?”
Ben: ”Bu gece barı birlikte terk etmek istediğim hatunsun.”
Kübra: Sana mı geçelim bana mı?
Ben: Benim ortamdan bahsettim, kesinlikle müsait değil. Seninki?
Kübra: Tahmin et kiminle ev arkadaşıyım?
Ben: Hande deme.
Kübra: Evet, Hande. Anlaşılan eve üçümüz gideceğiz bu gece. Ne zaman çıkalım?
Ben: Yarım saat sonra kalkarız herhalde. Uygun mu?
Kübra: Evet, uygun. O gözlerine dikkat et, yanlış yere kaymasın. (Eliyle bacaklarını göstererek) Bakacağın yer burası.
Ben: Öyle olsun.
Bu konuşmadan sonra biraz rahatlamıştım. Geceyi Kübra’ya pompalayarak geçireceğimi bildiğim için yarım saatte iki bira daha içip kafayı güzelledim. Ardından herkes dağıldı. Bizim çocuklardan biri Buse’yi aldı, diğeri babayı. Bense Kübra ve Hande ile evlerine doğru yol aldım. Yolda biraz lafladık ama yol kısa olduğu için çok da konuşmaya vakit olmadı. Evleri ufaktı ve iki oda, mutfak ve banyodan oluşuyordu. Birinde Kübra diğerinde Hande kalıyordu. Hande bir şey demeden odasına gitti ve kapıyı sertçe kapadı. Kübra arkasından sessizce ”Yat zıbar amk orospusu” deyip beni odasına götürdü. İkimiz de kendimizi yatağa attık. Ben yavaştan elimi hatunun vücudunda gezdirmeye başladım, mini eteğin aşağılarını keşfetmek için eteği sıyırdım. Kübra ise benimkini ortaya çıkarmaya çalışıyordu.
Biraz uğraş ve okşamalardan sonra Kübra’nın eteğini ve trikosunu çıkarıp kalçalarını okşamaya ve tokatlamaya başladım. Vücudu beni acayip azdırmıştı. Bembeyaz teni ve belini kaplayan kızıl saçını izlerken götünü tokatlayıp amını yalamak beni zevkten öldürüyordu, tabii Kübra’yı da. İç çamaşırlarından kurtulduktan sonra beni sırt üstü yatırıp boxerımı çıkarttı. Alışıldığı üzere o klasik sırıtışlı şaşırma tepkisini görünce ”Hayırdır, bir sorun mu var?” dedim. ”Sorun sikinin büyüklüğü! Bilmiyormuş gibi konuşma.” deyip sikimi okşamaya başladı.
Ben: O kadar da büyük değil, alırsın.
Kübra: Ya ya alırım kesin.
Ben: Biraz krem ile bal kutuna girmeyecek yarrak yok, bunu biliyorsun.
Kübra: Bal kutusu?
Ben: Amın.
Kübra: Oradan olmaz.
Ben: Ne demek olmaz?
Kübra: Bakireyim ben.
Ben: Ne bakiresi amk, dalga mı geçiyorsun?
Kübra: Götten yapacağız, am falan yok.
Götü duyunca fazla üstelemeyip hatunu göbek üstü yatırdım, kremin yerini sorup aldım benimkine ve hatunun götüne sürmeye başladım.
Kübra: ”Kremsiz istiyorum. Sadece kendininkine sür ama çok az.”
Ben: İyi bakalım kevaşe. O götünü kuru sikeceğim o halde.
Benimkini zorlamamak için çok az kremleyip Kübra’nın götündeki kremi peçeteyle kuruladım. Doggy’ye getirip bacaklarını birbirine yapıştırdıktan sonra götünü kendime doğru çekip sert ve seri şekilde tokatlamaya başladım. Beklemiyor olacak ki ufak bir çığlık attı. Ardından kendini tokatlara kaptırdı. Hazır olduğunu anlayınca benimkini sert bir biçimde içine sokmaya başladım. Soktukça küfür etmeye başladı, kime olduğu belirsiz hakaretler etmeye başladı. Zevkten ne yapacağını bilememenin sonucuydu bu. Bağırta bağırta siktikçe yataktan hayvan gibi ses çıkmaya başladı. Kübra resmen yatakta fazla ses çıkarıp yan odadaki Hande’nin duymasını istiyordu.
Küfürlerin kime gittiği belliydi. Baktım Kübra sesi takmıyor, aldım bunu duvara karşı döşemeye başladım. Öyle sert giriyordum ki her girişimde hem Kübra bağırıyor hem de yatak ”güm güm” sesleri çıkarıyordu. Yan odada Hande’nin bizi dinlediğini bildikçe azıyor, daha da sert sikiyor ve Kübra’yı hakaretlerle aşağılıyordum. Durum öyle bir noktaya gelmişti ki Kübra’nın tek amacı sinirini Hande’den ses yoluyla almak ve benim de tek amacım Kübra’yı folloş ederken Hande’yi hayal etmek olmuştu. Bu durum kısa bir süre sonra kapımızın tıktıklatılması ile sona erdi. Gelen tabii ki Hande idi. Kübra bir hışımla ”Gece gece ne istiyorsun?” diye sordu.
Hande: Sen ne istiyorsan onu.
Kübra: Ben erkeğimin beni sabaha kadar sikmesini istiyorum, sen?
Hande: Erkeğinin beni de sikmesini.
Kübra: Siktir git Hande, beni getirtme oraya.
Ben ikisini de siklemeyip taş gibi sikimle çıplak halde kapıyı açtım, Kübra acayip sinirlendi.
Kübra: Ne yapıyorsun amk çocuğu?
Ben: Ya ikinizi de sikerim ya hiçbirinizi. Seçim sizin.
Hande: Kübra hadi başlatma inadını da yapalım şu işi.
Kübra: Amına koyayım senin Hande, amına.
Hande: Sen değil o koysun güzelim.
Ben: Geç hadi başlayalım, sen de sesini kes ve yala şunu.
Kübra sinirli de olsa susup yalamaya başladı, Hande ise içeri girip çabucak üstünü çıkardı, sağlam vücudunu dikelterek saksoya katıldı. Hande’ye sikimi yalamasını Kübra’ya ise taşaklarımı emmesini emrettim. İkisi de görevlerini layıkıyla yerine getirirken ben onların götlerini tokatlamakla meşguldüm.
Ben: Hande seni de mi sadece götten sikiyoruz yoksa?
Hande: Her türlü.
Ben: İyi o zaman, bu gece götlerinizi mağaraya çevireceğim.
Buradan sonrası az buçuk bellidir sanırım. İkisini yan yana koyup evire çevire üç posta siktim, özellikle Hande’nin götünü mosmor edene kadar tokatlayarak siktim. Hatun öyle bir noktaya geldi ki artık tokatları hissetmiyordu. Yanılmıyorsam Hande bir hafta götünün üzerine acı hissetmeden oturamamıştı. Kübra’ya gelirsek, kendisi o gecenin kaşarı olarak bütün dölleri yutma görevini üstlendi.
Sonuç olarak barda başlayan macera iki düşman orospunun yan yana, sağlam sikilmiş bir biçimde yatarken benim yarrağımı emme yarışıyla sona erdi.