Baldızım çok beğeniyordum seni dedi
Selamlar, bakıyorum da burada kimsenin 20 cm altında siki yok. Herkes bir gecede 3-5 atıyor Ne meraklısınız abartmaya. Herkes yakışıklı, herkes afet. Neyse baktım olacak gibi değil, ben de dayanamayıp baldıza nasıl çaktığımı anlatayım dedim. Çok yakışıklı sayılmam. Ama genel kültürüm ve espri kabiliyetim iyidir.. Sanırım o da bunlardan hoşlanarak bana verdi. Olay eşimin şehir dışına iş seyahatine gitmesiyle gerçekleşti. Burada fazla hikaye okumaktan, en sonunda ben de baldıza yakınlık duymaya başlamıştım ama bir şeylerin olması imkansız geliyordu. Sürekli onu düşünerek 31 çekiyordum. Bir gün eşimin Ankara’ya 3 günlük iş seyahati çıktı. Akşam evdeyken telefonum çaldı. Bir baktım arayan baldız. Hayırdır dedim. Senle eşim hakkında konuşmam gerek, müsait misin dedi. Tabi dedim buyur gel.
Telefonu kapatınca, ulan dedim bizim bacanak ne bok yedi acaba.
Baldız geldi, üzerinde çok sevdiğim dizinin üzerinden başlayan bir elbise vardı. içeri buyur ettim.Salona geçtik. 3lü koltuğun bir ucuna oturdu, ben de aynı koltukta diğer uca oturdum. Karşılıklı konuşmaya başladık. Yüzü asılmıştı. Hayırdır dedim. Eşinin onu aldattığından şüpheleniyormuş. Bizim de bacanakla aramız iyi diye, benim ağzımı yoklamaya gelmiş. Bak bir şeyler biliyorsan nolur söyle diye yalvarıyordu. Yok vala bildiğim bir şey diye yemin ediyordum. Sonra dedim, ya insan senin gibi birini aldatmaz, kuruntu yapıyorsun diye çıkıştım. O da nasıl yani dedi. E dedim gayet güzelsin, akıllısın, güler yüzlüsün. Adam seni niye aldatsın ki. Gerçekten böyle mi düşünüyorsun diye yaklaşarak sordu. Gözlerimiz arasındaki mesafe, ikimiz de yaklaştıkça azalıyordu. Artık ok yaydan çıkmıştı ama var ya kalbim ağzımdan çıkacak gibi atıyordu.
sonra dudaklarımız birleşti, başladık öpüşmeye ama ne öpüşme, baldızın dili neredeyse gırtlağıma giriyor. Baldızın elleri saçlarımda dolaşıyor, arada hafif hafif çekiyordu. Benim de bir elim onun saçlarında, diğer elim ıslanmış bacak arasındaydı. Nefes almak için dudaklarımızı ayırdığımızda, 50 metre suyun altından çıkmış gibi nefes nefeseydik. Baldız dayanamıcam artık diyerek, elbisesini sıyırıp, kucağıma oturdu. benim ellerim onun o yuvarlak kalçalarını sıkıyor, o da elleriyle saçlarımı çeke çeke öpüşüyorduk. Normalde bu kadar çok öpüşmem ama onunla sabaha kadar öpüşebilirdim. Oturduğumuz koltuğun yapısı da buna çok uygundu. Yeni hamle yine ondan geldi ve kucağımdan yere indi.
Evde olduğum için eşofmanla karşılamıştım. Eşofmanımı ve donumu sıyırarak çıkardı ve oral yapmaya başladı ama ne oral. Bir eli taşaklarımda, diğer eli sikimde, ağzıyla senkronize şekilde inip çıkıyor. Ben oral seksi çok ıslak olması kaydıyla severim. Baldız da bir oral yapıyor var ya bol tükürüklü, öyle keyifli ki, bunları yazarken bile benimki hareketlendi şu an. Baldızın ağzından, sikime süzülen salyaları, akarak taşaklarıma iniyordu. Taşaklarımı ovalayan eliyle o salyaları alıp, tekrar sikime sürüyordu. Sanırım yaklaşık 15 dakika kadar oral yaptı. Gel artık diyerek onu ayağa kaldırdım. Yukarı sıyrılmış elbisesini çıkarmasına izin vermedim. Sadece tangasını çıkardım ve yavaşça kucağıma oturtdum. Hemen girmedim, yaşadığım anın tadını çıkarmak istiyordum. Hadi yerleştir artık dedim, Kendisi sikimi tutarak hizaladı ve yavaşça üzerine oturup kalkmaya başladı. Her oturuşta milim milim daha fazlasını içine alıyordu ve sonunda kasıklarımız birleşti. dibini bulunca gözlerini kapatıp biraz bekledi. Bu sırada alt dudağını ısırıyordu.
İkimiz de konuşmuyorduk. Ben seks sırasında konuşurum ama bir şeyi yanlış anlar da işin büyüsü bozulur diye hiç ses etmiyordum. Konsantre bir şekilde ona uyuyordum. Gözlerini açtı ve tekrar oturup kalkmaya başladı. Salonun içinde yavaş yavaş inlemeler, nefes sesleri ve oturup kalktıkça oluşan vücut sesleri artmaya başladı. Ne olur ne olmaz diye sağ alimle ağzını kapadım, sol elim onun o hayran olduğum yuvarlak kalçasındaydı. kendisi ağzını kapatan elimi çekti, boşalmak üzereyim, sakın kesme, devam et diye kulağıma fısıldadı. Daha hızlı oturup kalkmaya başladı ve kısa süre sonra titreyerek ve inleyerek boşaldı. Tekrar durdu hareketleri, gözlerini kapattı, alt dudağını ısırıyordu. İçimden diyordum, ulan pişman olup kalkıp gitmese bari falan diye var ya ama ölcem heyecandan. Kendine geldi, üzerimden kalktı, yanıma oturdu. Çok güzeldi dedi. Evet bence de çok güzeldi dedim. Ama seni boşaltamadık, biraz soluklanayım, devam ederiz, yoksa ağrı yapar dedi. Haklıydı, erkekler iyi bilir boşalmadığınız zaman taşaklar ağrıyor.
Ben fazladan hiçbir soru sormuyordum. Aklına ablası ya da kocası gelir, pişman olur falan diye hiç ses çıkarmıyordum. Dinlenirken saçlarını okşuyordum, hoşuna gitmişti, tebessüm etti. Eveeeeett hadi bakalım diyerek, benim alete tekrar yumuldu. Kusursuz şekilde oral yapıyordu. Hem dibine kadar alabiliyordu hem de gayet ıslak şekilde işini biliyordu. Artık sıra bendeydi. Hamlemi yaptım. Saçından tutup kaldırdım, elbisesi hala üzerindeydi ve çıkarmaya niyetim yoktu. Kadında mini elbise olduğunda ben çıkarmadan sikerim, daha zevkli oluyor. Oturduğumuz koltuğa domalttım ve ıslanmış amcığını yalamaya başladım, hiç çekinmeden silimi içine kadar sokuyordum. Müthiş bir koku yayılıyordu oradan. Sonra göt deliğiyle amcığı arasındaki bölgeyi yaladım, ordan götüne geçtim. O mesafede dilim aşağı yukarı sürekli hareket ediyordu, gerçekten çok zevkliydi. Temiz bir amcığı ve götü yalamak harika bir şey. Hadi artık diye seslendi.
Sikimi hizalayıp yavaş yavaş girmeye başladım. ıslaklık ve bir önceki postadan dolayı daha rahat giriyordum. Bir elimle saçına asılmaya başladım. Diğer elim her zamanki gibi kalçalarını sıkıyordu. O elbisenin içinde muhteşem bir şekilde, çok senkronize olmuş halde gidip geliyorduk. Terliyordum ve terlerim burnumdan süzülüp, onun kalçalarına damlıyordu. Tekrar boşaldı, Artık ben de gelmek üzereydim, korunuyor musun dedim evet ama ağzıma boşal dedi. Arayıpta bulamadığım şey… Tempomu iyice arttırdım artık boşalmam an meselesiydi. İçinden çıkar çıkmaz arkanı dönüp, ağzına al dedim. Hızlıca arkasından çıktım, Baldız da seri bir hareketle arkasını dönüp ağzına aldı. O anın heyecanıyla öyle bir boşaldım ki anlatamam. Baldız da bir damlasını bile kaçırmadı, hepsini yuttu. Koltuğa yığılıp kaldık. Ben artık sorularıma geçebilirim diye düşündüm. Nasıl oldu bu ya dedim. Zaten kaç zamandır aklımdaydın, çok beğeniyordum seni dedi. Karşılıklıymış dedim. Gülümsedik. Fırsat buldukça devam eder miyiz dedim.
Elbette dedi. Dediğimiz gibi de oldu. Hala fırsat buldukça yapıyoruz…