Hafta sonu Arzu’yu aldım ve pansiyona gittik

Sosya medyada paylaş:

İstanbul’da yazlık bir siteyi çok beğenmiştik ve aile ertesi yıl da aynı dubleks evi tutmaya karar verdi. Tüm yıl tutarsak çok cüzi kira isteyeceklerini söyleyince biz de yıllık tuttuk. O yıl bir üniversiteye yerleşmiş ancak gitmekten vazgeçince puanımda düşünce 1 yıl beklemeye karar verdim. Zaman zaman aileyle çalışıyor, zaman zaman da yazlığa kaçıyordum. Okullar açılıp yaz sezonu bitti. Yazlık yerler hele hava soğuksa hayalet yerlere dönüyor. Ben de bu sessizliği seviyordum. Kimse olmayınca yazın bana somurtkan gelen bekçiyle de muhabbetimiz arttı.Yazın plajda ara ara gördüğüm ufak göz göze geldiğimiz kıvırcık saçlı, esmer, koca göğüslü ve diri kalçalı güzel bir kızın bekçi kabinine gidip konuştuğunu gördüm. Tabii aklıma çok başka şeyler de gelmediği değil. O an dönüp bizim eve baktı, perde arkasında olduğumdan çekinmeden baktım. “Bekçi ne işler çeviriyor?” diye düşündüm.

Birkaç gün sonra markette elimde poşetler siteye girerken kız yine bekçinin yanındaydı. “Merhaba” diye selam verdim. Yaşlı bekçimiz “Merhaba Ömer Bey, nasılsınız?” dedi. Konuşma ilerleyince kızını da tanıttı. Meğer üç kızından ortancası Arzu imiş. “Merhaba tanıştığımıza memnun oldum” dedim. O da gülümseyip “Merhaba” dedi. Babası konuya dahil olup “Benim kız da üniversiteye hazırlanacak, meslek lisesi bilgisayar okuyor. Bilgisayarcı ama matematiği zayıf ….” diye tam dert yanarken kız “Ufff baba ben eve gideceğim, bi rşey diyor musun ?” dedi. Babası da “İyi tamam sen git” dedi ciddi bir yüzle.

Babası benle konuşmaya devam ederken kotunun üstünde biten montu altındaki daracık pantolonu ile çıkmış kalçalarına ve vücut hatlarına bakıyordum.Kıvırcık , orta kısa saçları ile özgür bir kız ifadesi vardı. Babası dert yanarken artık onun konuşmasını kesmek için “İhsan Amca burası yazlık yer, okullardaki öğretmenler kaliteli mi ders veriyor ? Ben de benzer şeyler yaşıyorum, rehberlik önemli. Dershaneye gönderin, meslek lisesi tek başına sınav için yetmez.” diye tavsiyede bulundum. O da “Ben sürekli buradayım, ilgilenemiyorum. Annesi de anlamıyor, çevremizde okuyan da yok. Artık araştıralım” dedi. Fırsat bu fırsat “Ben de hazırlanıyorum, isterseniz kısa Arzu ile konuşayım. Belki biraz da olsa yönlendirebilirim, biliyorsunuz ben de 1 yıl daha hazırlanacağım” dedim. “Valla iyi olur, yardımcı olursan çok sevinirim. Arzu’ya söylerim” dedi.

Birkaç gün sonra Arzu ile yine site içinde karşılaştık. Dediğim gibi yazlık yer olunca soğuklarda hele hafta içi sitede kimse durmuyordu. Hafta sonu yine evin tadilatı, eve uğrayalım diye sitede emekliler falan 1 2 kişi olurdu. Gülümsedik birbirimize, tam geçiyorduk ki birbirimizi “Arzu merhaba, sen geçen gittikten sonra babanla konuştum. Okulunu, hangi bölümü istediğini falan anlatırsan biraz yardımcı olabilirim belki.” O da “Babam biraz fazla konuşur, vaktinizi almayayım” dedi. “Olur mu, ben de kazandım gitmedim. Tekrar hazırlanacağım, bu yıl bana tecrübe oldu. Sen de yıl kaybı yaşamazsın, yardımcı olabilirim. Plajda yürüyüp biraz konuşalım” dedim. Saçını kulağının arkasına attı, “peki” dedi.

Plaj bomboş yürüdük, konu dersti ama baba yaşlı olunca kızı vaaz vaaz yormuş ve yıldırmış olduğunu gördüm. Sırf çenelerinden kurtulayım diye okumak istiyor gibiydi. Dersten ziyade ailesinden yakındı, beni tanımamasına rağmen bu kadar içten açıklamalarına şaşmıştım. Ben doğru düzgün tavsiyede bile bulunamadan “Geç oldu, gideyim” dedi. “Arzu bence ailenin seni yıldırmasına izin verme, derslerden ziyade aile ile sorunların çok sorunun var. Nereyi okumak istiyorsan onu yap. Gelecek kariyerin için bence daha detaylı konuşalım, samimiyetin için teşekkürler. Hem de birbirimizi motive ederiz. Cep telefonun varsa yine haberleşir buluşuruz.” dedim. O da gülümsedi, “çok iyisin, teşekkürler.” dedi ve telefonunu verdi. Ben de onu çaldırdım ve kaydetti.

Ertesi gün çekinerek de olsa onun okuldan da döneceğini tahmin ettiğim vakit sms attım “nasılsın” diye. “iyiyim” diye cevap yazınca “arayabilir miyim, müsait misin “yazdım. “Odama geçeyim 5 dk sonra ara” yazdı. Samimi şekilde konuşmaya başladık. Trajikomik de olsa gelecek kaygımıza gülüyorduk. Konuşurken yarım saat geçmiş. Sesi beni benden almıştı, direk yıldızımız tutmuş gibi çok samimiydik.

Ertesi gün bekçi İhsan’ın önünden geçerken temkinli bakıp selam verdim. Acaba kızı ile samimiyetimiz yansımış mıydı ? Arasam mı Arzu’yu kararsız kaldım. Ama ararım anlaşılır, aradım ki hiç sorun yoktu. Gülerek gayet cool konuşuyorduk. “Yazlıktan otobüs uzaklığında bir yerde buluşalım mı” dedim. Artık site etrafı ve plaj tehlikeliydi. Bekçinin eminim çok tanıdığı vardır, kızını da tanırlar diye düşündüm. Arzu 2 gün sonrası için kabul etti. Ben de sohbet olsun diye öyle eski yılların puan rehberleri, tercih klavuzlarını falan attım çantaya.

Durakta buluştuk, çok samimi gülerek yanak yanağa öpüştük. “Burada sıkılıyordum, senin olman çok iyi geldi” dedi. Gülüştük. Kafeye geçince “yanımda klavuzlara beraber bakalım ” deyip koltuklu bir masada yan yana geçtik. Montunu çıkarınca kırmızı V yaka bir kazak giydiğini gördüm. Göğüs çatalına kadar iniyordu kazağı. Klavuzda okullara bakarken ” şu mu? ” vs derken soğuktan daha ısınmamış eli elime değiyordu. Bazen kaygı, bazen gülme halleri çok tatlıydı. Oracıkta kıza aşık olmuştum.

Tercihlere bakarken ailelerimizi konuştuk, ailemin sağladığı imkanlardan memnuniyetle bahsederken ise o hayal kırıklıklarını anlattı. Annesi de babası da kızı yıldırmış, sürekli eleştiri. Kız ağlamaya başladı, ilk elleri ile gözlerini sildi. sonra telkin etmek için omzunu tuttum. “Çok utanıyorum, seni de sıktım, özür dilerim Ömer” dedi. O esnada yüzümüz, dudaklarımız çok yakındı, elini tuttum ve “üzülme” dedim. Sonraki günler telefonlaşmalar, görüşmeler bir birimizin çekimi aşka dönüştü. Eve döndüğümde “Dön seni özledim” yazıyordu. Yazlıkta ders çalışma bahanesiyle evden kaçıyordum. Aile de sağolsun, ehliyeti yeni almışken bir araba verildi ve onla yazlığa yemek götürüyordum.

Tabi o gün değil ama sonrasında anlattığı trajediyle şok oldum. Aile cidden çok kötüydü ve major depresyonlar geçiyormuş. Psikolojik rahatsızlığı vardı cidden. Ne kadar güldürsem de bazen yüzü anlamsız, kaskatı bakardı. En derindeki ciddi bir nöbeti de ablasının nişanlısı ona uyku hapı içirip kendi evinde tecavüz etmiş. Uzak akrabaları olunca sadece annesiyle yaşayan ablasının nişanlısında kalıyormuş. Uyku hapını yemeğine katmış olacak ki çırılçıplak uyandığını anlattı bana. “Çok küçültüm, olanı da anlamadım” diye anlattı. Bunu anlatınca şok oldum, “bu kişi enişten mi şimdi?” dediğimde “Hayır ablamın bekaretini almış, yatıyorlarmış. Sonra ablamla ayrıldılar” dedi.

Babası olduğu için siteye gelemiyordu ama arabada yalnz kalmalarımızla öpüşüp koklaşmalarımız başladı. Ben de bekçiye mesafe koymuş, selam vermek hariç sohbet etmiyordum. Arzu babası yaşlı olduğu için ablası para getirdikçe ne ona ne de kendisine karışmadığını söyledi. Zaten anne ile babası arası bozukmuş. Bir dönem başka kadınla annesini aldatmış.Küçüğü de köylerinden bir akraba çocuğu ile çıkıyormuş. Birgün onu okulun 100 metre ilerisinden aldım, lise elbisesi ile çok seksiydi. Çok yağış başlamıştı, yazlık yer yağışla sokaklarda bir kişi bile yoktu. Yine bir kuytuya çektim, tutkulu öpüşmeye başladık. Elim muz beyaz çorapları üzerindeydi. elbisesi beni tahrik etmişti. Saçını açtı ve gömleğinin üst 3 düğmesini açtı. göğüs çatalını yalıyordum, yetmeyince de gömleği açıp dilimi daha aşağı götürdüm. Elimi ekose eteği altına sokup muz çorabı üzerinden kasıklarını vajinasını okşamaya başladım. Yavaş yavaş ince ince inlemeye başladı. Bir an elimi bırakıp elini tutup pantolonumun üstüne elini götürdüm. Cidden acemiydi, eli bir süre kaldı, sonra okşamaya başladı.

Yağmur şiddetlenmiş ve içeride tüm camlar buğulanmıştı. Etraftan ürken Arzu’ya “korkma bir şey yok, dışardan bizi fark edemezler” dedim. Taş kesilen penisimi rahatlatmak için fermuarımı açtım. Düğmeli boxerdan sikim dışarı fırladı, azgınlıktan mezi akmış, çok kaygandı. Arzu eliyle tutup okşamaya başladı. İnleme sırası bendeydi, boynundan tutup kafasını aşağı bastım. Anlar gibi kafasını çekmeye çalıştı. İzin vermeyince de dişlerini değdirmeden ağzına aldı. Tam orala başlayacak diye sırtını bırakınca da tekrar kalktı. “Ne kadar tuzluymuş tuz tadı geldi” dedi. Tabi kısaca biyoloji bilgimle anlattım ama bir yandan onu koltuğa hafifçe kaldırıp eteğini yukarı çektim. Oradan külotlu çorabını kaldırıp külotunun içine elimi soktum. Kalçalarını okşadım.

O da gömleğinden 2 düğme daha söküp göğsünün birini açtı, yalamaya başladım. Tam o esnada kardeşi arayıp çağırdı. Evinden 100 metre geriye bıraktım harikaydı. Tabi azdığım için evde ondan foto istedim. Bana mayolu fotolarını attı. 31 çektim ve dayanamadığımı söyledim. İkimiz de 18 yaşındaydık, siteye sokabilsem yazlık vardı ama babası bekçiydi. Yazlığa yakın başka bir ilde pansiyonu aradım, yaşımızdan sorun olur mu sordum. Arkadaş halden anlıyormuş, sorun yapmadı. Rezervasyon yaptı. Hafta sonu Arzu’yu aldım ve pansiyona gittik. Odaya girer girmez dudaklarına yapıştım, parfümü müthişti. Onu duvara yasladım ve ellerimi kasığına götürdüm. O da gömleğimi sıyırdı. Dilim ağzını dolaşıyordu, dizlerinden tutup kucakladım ve yatağa attım. Boxer ımla kalana kadar soyundum. O da beni izliyordu. Hiç uzatmadan sütyeni ve küloduyla onu bıraktım. Mesajlarda 95 lik göğüsleri olduğunu yazmıştı. Cidden göğüsleri büyük ve dipdiriydi. Boynunu öpüp hemen taşan göğüslerine indim. Elimi külodunun içine sokup amını okşama başladım. O da azgınlıktan akmış, külodu nemliydi.

Memelerinden göbeğine geçtim, Oradan bacaklarını öptüm ve 69 pozisyonuna geçip külodunu sıyırdım. Dilimi vajinasına değdirmeye başladım, birkaç dil darbesinden sonra sertçe dilimi içine soktum. “Ah” dedi. Ona baktım ve donumu çıkarıp elini penisime koydum. Çekingen çekingen okşarken üstte sulu vıcık vıcık amını ıslatıyordum. Belimi aşağı itip sikimi ağzına alması için teşvik ettim. İnlemeleri artmıştı, ilk başta ufak dil darbeleri attı. Sonra başını aldı, zevkle iyice dibine basıp git gel yaptım. Öğürünce yukarı kaldırdım. Nasıl zevk aldığımı anlayınca ileri geri oral sekse başladı. Durdum ve yatağın kenarına oturdum. ,bana hayretle bakıyordu. Dizleri üstüne yere oturttum. Sikimi biraz okşayıp onun eline verdim. Acemi biraz okşadı gözlerime bakarak sikimin başını ağzına aldı Hayranlıkla ağzını siktiğim tatlı kızı izliyordum. inlemelerim artmıştı, acemi şekilde dişini sürtse canım acısa da bir müddet bir şey demedim. 2-3 dk sonra kalkıp onu yatağa aldım ben kenarda yerde vajinasını yaladım. Artık zevkten bağırıyordu, skime tükürdüm, vajinasına değdirmeye sürtmeye başladım.

Başını tam sokacaktım ki “Sokma, istemiyorum.” dedi. “Aşkım niye geldik? Seks nasıl yapacağız?” dedim. “Sevişelim sadece” dedi. Çok azmıştım, ilk posta bir cerahati atayım deyip göğüslerine geçtim. Koca göğüslerine sikimi koyup gidip gelmeye başladım. İnleme sırası bendeydi. Beygir gibi göğsünün arasından boynuna, çenesine boşaldım. Çantama 3-4 teneke bira atmıştım. Çıkarıp birer tane aldım. yanına gidip onu öptüm. “aşkım kötü de olsa tecrüben vardı, ikimiz de zevk alacağız. Bakire misin yoksa?” dedim. O da “psikolojimi anla sevişelim ama içime girme” dedi. “Seni çok seviyorum, birleşmemiz de çok normal. Anal seks yapalım o zaman” dedim. Anal seksi bilmediğini söyledi, şaka sandım anlattım. “Ama aşkım acımaz mı ?” dedi. “Acırsa bırakırız aşkım” dedim.

Tekrar ateşli öpüşmeye başladık. Sildiğim göğüslerini yaladım, yine vajinasını yaladım. Dudakları sarkık vajinası bazen hareket ediyordu. “Kasılıyor musun aşkım?” dedim cevap vermedi. 69 pozisyonuna geçtik bu defa bana harika bir sakso çekti. “Islak ıslak yala, tükür aşkım” dedim. Dediğimi yaptı, onu domaltıp doggy pozisyonuna aldım. Kalça yanakları daha açılsın diye iyice belini aşağı itip domalttım. Parmağımı yalayıp sokmaya başladım. Acıdan “Ah” diyor bir eliyle elimi tutuyordu. “Aşkım sikim acıtmaz, yumuşak” dedim. Sonra sikime bolca tükürüğümü sürüp götüne başını sokmaya başladım. O “Ah aşkım acıyor” derken ben zevkten “oh” diye inliyordum. Ara ara elimi tutsa, sıksa da “hadi çıkar, canım yanıyor” dese de şak şak seslerinde götüne boşaldım.

Akşam 19:00 civarı otelden ayrılana kadar vajinal seks hariç her şeyi yaptık. Otelden çıkmadık bile. En son duşta bile saçlarından tutup yüzüne boşaldım.

O kadar azmıştım ki; 1 saatlik yol dönüşünde yine tenha bir yer bulup memelerinin öpüp yaladım. Oral yaptırdım ağzına boşaldım. Yutmak istemedi ağzı dolu “hmm, hmm” dedi. Torpidodan peçete buldum ona “Aşkım sapıksın, yeter” dedi.

Okul dönemi bitene kadar harikaydı. Yazlığın tepelik, otobana yakın yerlerine çekiyordum. SW arabada arka koltukları kapatıp uzanıyorduk. Misyoner sürtünüyor, oral seks yaptırıyor, ters uzanıp 69 yapıyorduk. Oral seksle beni patlatırken artık yutmaya da başlamıştı.

Yaz dönemi sınavdan sonra aile de yazlığa geldi. Ben o bölgeyi istemiştim ama üniversite tam tersi bir bölgeyi kazandım. Sınav yaklaştıkça gitmelerim azalmıştı ama üniversite uzak da olunca “Uzak mesafe aşkları zordur” derler. Çok yapamadık maalesef, psikolojik sorunları da olduğundan tartışmalarımız çok oluyordu. Bir kavgamızdan 3 ay sonra başkasıyla çıkmaya başlamış. “Beni arama” deyince daha da aramadım.

Aile de hep aynı yer sıkıcı deyip o bölgede yazlığı kiralamadı. Sosyal medyada aradığımda bulamadım ama hala hard diskimde beraber çekildiğimiz fotolar durur.