Sekreterim Nurgül ile yaşadıklarım unutulmaz
Selam, şimdi 45 yaşındayım.
30’lu yaşlarımın başlarında özel bir kuruluşta yöneticilik yapan 165 boyunda bir erkektim.
Müşterilerimizle odamda görüşülür, ürünlerimiz son olarak benim kontrolümde gönderilirdi.
Sekreterlerden yana şanssız sayılırdık. Gazete ilanından gelen saçma sapan kızlardan bıkmıştım. Çalışacak gerçek bir sekretere ihtiyacımız vardı ve müşterilerimizden Pelin Hanıma da konudan bahsettim o da bir tanıdığı olduğunu söyledi.
O Cumartesi Pelin Hanımla geldiler. İşi bilen birisi gibi görünen, benim yaşlarımda uzun süreler bazı firmalarda çalışmış mütevazi bir bayan olarak gördüğüm Nurgül ün Pazartesi başlamasını istedim.
Kısa sürede işi kavradı ve çekip çevirmeye başladı, bu arada da bizlerle kaynaştı ve ilgimi çekmeyi başardı.
İşlerden fırsat buldukça odama gelir, iş ve güncel konular da sohbet etmeye çalışırdı. Günler birbirimizi tanımakla beraber ilerledi.
O aralar kız arkadaşımla sorunlarımız vardı, en önemli şikayetim seks konusunda (varsa) bana karşı görevini yapan birisi olması, beynini değil sadece vücudunu kullanarak sevişmemizdi. Kıskançlıkları ve kaprisleri cabası..
O gün odamda sırtımız kapıya dönük kız arkadaşıma “6 aydır sana beyninle sikişmek için anlatmadığım göstermediğim örnek kaldı mı? Bir gün olsun şu büroya kilotsuz gelip bırak sikişmeyi amını götünü gösterdin mi bana“ diye sorarken Nurgül’ün kapıyı açıp çaylarımızla içeri girmiş olduğunu fark ettik.
Çaylarımızı sessizce bırakıp dışarı çıktı Nurgül.. Kıpkırmızıydı herkes.. Kız arkadaşım çekti gitti.. Nerdeyse her gün öğle sonrası odama gelen Nurgül’den akşam üstüye dek hiç ses çıkmadı.
Bozulmuştum doğrusu.. Üzülmüştüm de.. Çağırdım.. Nurgül geldi ve koltuğuna oturdu.. Özür dileyerek başladım söze, aslında dertleşmek için birine ihtiyacım olduğu da kesindi.
Belki yarım saat üstü kapalı içimi döktüm. Seninle birlikte olmuyor mu? Diye sordu. “Oluyor” dedim “ama işte yatağa ve o ana bir kelime bile katmıyor, argo bir söz söylemesi için 2 saat ısrar ediyorum, sonunda söylüyor o da anlamını yitirip havada asılı kalıyor” diye ekledim. “Sözü hakkını vererek seslendirmek gerek, ister argo, ister porno olsun, isterse teşekkür ” dedim.
“Nasıl yani” diye sordu.
İşte o an anladım, o an içim çekilir gibi oldu, o an yüzünde gördüm heyecanı!
Eğer aradığım dişi oysa şimdi belli olacaktı:
“İşte şu an senin yaptığın gibi; topu böyle çok iyi pas etmeli” dedim ve gözlerinin içine bakarak ekledim “mesela: Hadi bana en argo şekilde ne zamandır görmek istediğim memelerini anlat “dedim.
Birden bire söyleyip şok etmenin kadınları cezp ettiğini deneyimlerim hep fısıldamıştır bana.
Bacaklarıyla amını sıkıştırdığını hissettim, bir an sessizlikle beraber tereddütler yaşadı.
Sonra sağ eli sağ memesini, elbisesinin üzerinden ve emdirmek için sunarcasına altından kavrayıp “İşte” dedi “çok iri değil bu büyüklükte” Ve sol eli bluzunun üstünü çekiştirirken heyecanını anlattıklarının her harfinden hissedebiliyordum. “Fakat uçları iri… ve koyu kahverengi… üstelik o uçları emdirmek beni … deli ediyor.. bak şimdi daha da büyüdüler..”.
Sağ eliyle hep altından tutmakta olduğu memesini, iyice sarkıttığı elbisesinin yakasından sol eliyle kavrayıp sütyeninden çıkarıverdi.
Ben taş gibi olmuş yarağımla gizlemeden yerimden kalkıp ona doğru yürürken, o da ayağa kalkıyordu: eliyle hala sunarcasına tuttuğu memesi ancak ucuna dek açıkta.
Yanına varırken “… Tadına gelince, onu bilemiyorum sen anlatır mısın “ diye kekeliyordu.
Ağzıma sunarcasına hala altından tuttuğu memesini dudaklarımla en ıslak şekilde hemen kavradım.
O an, o heyecanla duyduğum Ohhhh sesini hiç unutamam. Ayakta memesini dudaklarımın arasına sunmuş, başka hiçbir yerine dokunmadığım Nurgül bacaklarıyla amını sıkıştırırken boşalıyordu.
Titremesi geçinceye kadar emdim ucunu; Koltuğa dayanarak ayakta kalabilmişti.
“Hayatımda gördüğüm bu en güzel meme, hayatımda hiç tatmadığım bir tada sahip.” Dedim. Çok zor geldiği halde o memeden dudaklarımı çekerek: “Üstelik şimdi bu tadı yalnızca benim dudaklarımda bulabilirsin” diye onun dudaklarına yaklaştım.
Öpüşmeye başladık: Ve hiç umurumuzda değildi, saat kaç oldu, diğer elemanlar nerede?
Sonra memesi bluz ve sütyeninin arasına sıkışmışlığıyla açıktayken, koltuğa yan yana oturduk.
“Benimle olmanı öyle arzuluyorum ki, yalnız senin erkeğin olmaya hazırım” dedim. O boşalmışlığının derinliğindeki gözleriyle gözlerime bakarak; “Şoktayım” dedi mutluluk ve heyecan karışımı sesiyle “İlk defa böyle bir şey yapıyorum, yaşıyorum, çok mutlu oldum ve böyle boşaldığımı hiç bilmezdim” derken elini ellerimin arasına aldım.
“Bil ki seninle olamasam dahi ömrümün sonuna dek unutmayacağım bu anı…” dedi. Dudaklarıma küçücük bir buse kondurarak. Memesini sütyenine yerleştirip bluzunu düzeltirken gözleri kalkmışlığını gizlemeyen sikime yöneldi.
Pantolonun üzerinden avuçlayıp, “bunu, her fırsatta hep yiyecek kadını ben olacaksam, …. tamam mı?” diyerek kalktı: Sevgilimin ne olacağını soruyordu.
“Elemanlar birazdan çıkacaklar az bekleteceğim onu” dedi, kapıya doğru yönelerek.
Yerimden kalkmadım, sertliğim pantolonumun içinde öylece bir sigara yaktım. Birkaç dakika sonra diğer iş arkadaşlarımız kapıdan uğrayıp “iyi akşamlar” dileyerek çıktılar.
Sonra ki 10 dakikayı hafif arkama dönüp kapıya bakmakla geçirdim. Ve nihayet kapı aralandı ve gülümseyerek odaya girdi.
Sevgiyle gözlerimizin içine bakıyorduk. Yanıma oturdu ve sarıldı bana. “Başka?” dedi: “Başka neyimi anlatmamı istersin?”
“Artık, ben söylemeyeceğim, sen neyi nasıl anlatmak istersen öyle olacak; çünkü sanırım biz aynı tavanın balığıyız” dedim.
“Ama söylemek lazım: Sen ve Ben yani Biz, birbirimizleyken şunları hep aklımda tuttuğumu bilmeni istiyorum” diye sürdürdüm sözü.
Ve birbirine odaklanmış gözlerimizin, birbirimizi çırılçıplak gördüğünü hissettim o an. Yarı inmiş sikim sanki ilk kez bir kadının beyninde yeniden kalkmaya başladı. Ve anında amının ıslanışını hissettim gözlerinde.
Son birkaç cümlemi tamamlamaya çalıştım: “Ne olursa olsun, yalan yok, yasak yok, ayıp yok, günah yok, pis yok ve en önemlisi ısrar, zorlama hiç yok”
Bunları sesli olarak tekrar etti madde madde.
“Tamam” dedi ve “ben sana başka da bir şey söyleyeceğim?” diyerek yanıt beklemeden devam etti.
“Sevgilin olduğunu bildiğim halde, seninle yalnızca yarım saat önce birazcık öpüştüm ve şimdi seni yıllardır içime aldığım erkeğimmiş gibi hissediyorum”
“Ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum” derken dudaklarıma ulaştı dudakları.
Sanırım sözlerimiz bitmişti. Öpüşürken onu kollarımın arasına aldım, yavaşça sıyrıldı ve ayağa kalkıp karşıma geçti. Gözleri bana kilitli…
Önce bluzunu çıkarışını seyrettim, şimdi sütyeniyle ayakta ve eteğini çıkarışını izliyorum.
Ben gözlerimi dudakları ıslaklığı ile pırıl pırıl parlayan amına dikmişken sütyenini de çıkardı.
Koltuğun önüne kadar geldi, parmaklarıyla suları taşan amının dudaklarını aralayıp hafif sağa sola kıvırtarak şeftali tüylü amcığını iyice görmemi sağladı.
Sonra arkasına dönerek yavaşça eğilip elleriyle göt yanaklarını ayırarak o tüysüz göt deliğini gösterdi. O pozisyonda dönüp memelerini elleriyle kavrayıp yüzüme dudaklarıma dokundurdu uçlarını.
Ellerimden tutup ayağa kaldırdı ve onunda yardımıyla kısa sürede beni ve dimdik olmuş sikimi kendisi gibi çırılçıplak bıraktı.
Sarıldık. Yaşadığımız o sıcaklığı anlatmam imkansız. Dudaklarımız ve dillerimiz birbirini yerken biraz önce en ince ayrıntısına kadar gösterdiği götünü avuçlayıp öyle kendime çekiyordum ki, yarağım göbeğinde eziliyordu. Ve o bana öyle sarılmıştı ki memelerinin göğsümde ezilişi çıldırtıyordu.
Ne kadar öpüşüp emiştiğimizi hatırlamıyorum. Dudaklarımız ayrılırken nefes nefeseydik. Delicesine irilmiş meme başlarına doğru çekti başımı.
“Ohhh bebeğim em onları, ye onları” diye mırıldanırken bütün açlığımla uçlarını yalıyor, emiyor hatta ısıra ısıra yiyordum. Ağzımı açabildiğim kadar açıp yutmaya çalışıyordum memesini.
“hadi bebeğim bende yarağımı emmek istiyorum artık” dedi. Ve biz yerdeki giysilerin üzerinde 69 olduk.
Nefis bir am kokusu, damla damla akan sular.. Suları dudaklarımla toplayıp hemen klitorisini dudaklarımın arasına aldım. Ağzındaki yarağa rağmen o boğuk Oohhhhh sesini işittim. Ben klitorisini dişlerken o amını çeneme sürte sürte ağzındaki yarağı köküne kadar alıyordu. Ellerimle memelerini yoğurarak amcığının sularını yuttuğum yavrum elleriyle götünün yanaklarını ayırıp bana göt deliğini, yarığını göstere göstere ağzını siktirmeye başladı.
Hemen iyice araladığı götüne daldırdım dilimin ucunu.. Yarağı bırakıp başını döndürerek götünü dilleyişimi görmeye çalışırken titremeye başladı. Ve amı göğsüme hızla işedi (boşaldı). Onun am sularını hissettiğimde zaten son noktasında dolaşan yarağım memelerine ve göbeğine doğru gelişigüzel fışkırmaya başladı.
Titremesi azalıp şaşkınlığı hafifleyince yarağını ağzına alıp “Hımmm” diyerek sütünün tadına bakıp, başındakileri temizleyip içindekileri emdi.
Sırtımı koltuğa dayayarak bacaklarımı uzatıp oturdum. Kalkıp kucağıma oturdu.
“Ohh bebeğim ne yaptın bana?” “Zevkten ne yaptığımı ne yapacağımı karıştırdım, offfff” diyerek, hala iri duran uçlarıyla memelerini göğsüme yaslayıp sarıldı.
“Harikaydın sevgilim” dedim.
“… Amının kokusunu sevdim, zevk sularını ağzıma işemeni isterdim ama tadına bayıldım, hele o güzel göt deliğinin dilimi içine çekişi yok mu nasıl fışkırttı beni?” diyerek dudaklarından öptüm.
“Bebeğim” dedi, “hayatımda ilk kez götüme bir dil girdi ve ben o zevke deli oldum”
Uzanıp sigaradan alarak yaktı ve bir nefes çekip sigarayı bana verdi.
“Şimdi daha iyi anladım, ayıp yok, pis yok demiştin ya, onu.”
“Başka biri bana bunu yaşatmadı”
“Bir zamanlar ben bakire olduğum için ilk sevgilimle arkadan denemiştik ama çok acıdığı için bıraktık zaten sonra kızlığımı verdim ve bir daha hiç gerek olmadı, o zamandan bu yana birlikte olduğum erkekler götümü çok elleyip okşadılar, hatta parmaklayan bile oldu ama kimse 69 yaparken bile dilini sürmedi ve bende kimseyi yemedim arkamdan.”
Fark ediyor musunuz kullandığı kelimeleri? Gerçek mi duyduklarım?
Bende ona “ama” dedim “bende şimdiye kadar ilk defa sende böyle bir lisanı ne kadar doğal konuşup içime işlediğini görüyorum. O güzel incirine tatlı götüne yaptığım şeyden rahatsız olanları bile gördüm”
Biz böyle çıplaklığımız her yerimize değerek sohbet ederken sigarayı bitirdik.
“Bebeğim” dedi. “Onu yemeden gitmek istemiyorum”
Ben sevgilimi ararken o kalkıp geri çekildi ve üzerinde oturduğu yarı inik sikimi gözlerime bakarak aldı dudaklarının arasına. Ara sıra çıkarıp sıvazlayarak kalkışını izleyip yeniden gözlerini gözlerime dikip emiyor ve benim kız arkadaşıma bittiğini anlatan sözlerimi dinliyordu. Zevki ve aldığı tadı gözlerinde ve yüzünde görebiliyordum.
Eminim oda yüzümde bana verdiği zevki izliyordu. Uzatmadan kapattım telefonu.
Elinden bırakmadan doğruldu ve çömelerek amcığını üzerine getirip dudaklarına sürtmeye başladı.
İki elimle yüzünü avuçlayıp yüzüme doğru yaklaştırdım. Gözlerimizi birbirine kenetledik ve yavaşça oturdu amcığının ağzına dayadığı yarağıma. O ıslaklıkta sıcacık amına girdi ve kalçaları kasıklarıma vardı.
O mutlu ve zevkli duygusallıkla “Merhaba yavrum” dedim. Aynı duygusallıkta o da bana “Merhaba bebeğim” dedi.
Dudaklarımız birleşti. Öpüşerek sikişmeye başladık. Kalçalarını yavaşça geriye çıkartıp amcığındaki yarağa bastırarak öne getiriyordu. Başının içinde üstüne ve altına değişini hissediyordum.
“Ye amcığım, ye güzelim… canım benim…” diyerek memesinin ucunu ağzıma alıp emmeye başladım, ohhh diye diye yemeyi sürdürüyordu.
“Em bebeğim… em memelerimi…” diyerek bir o memesini bir bu memesini ağzıma yaklaştırıyordu yarağın üzerinde gidip gelirken.
Hızı biraz kesilince o güzel götünü kalçalarından avuçlayıp ellerimle temposuna yardım etmeye başladım.
Alttan bende yüklenmeye başlayınca iyice çılgına döndü. “Ohhh dibimde.. ohhhh amımda.. oohhhh bebeğim, ohhh erkeğim…“ diyerek hızlanmaya başladı.
Geleceğini anlayınca kalçalarını daha sıkıp sert çekerek vurmaya başladım.
“Gel yavrum, gel amcığım, işe yarağına, yıkasın amının suları yediğin yarağı, hadi yavrum hadi güzel götlü amcığım, hadi sikiştiğim kadınım, işesin amcığım…” diye ona bağırmaya başladım.
Vücudunun nasıl zirveye çıktığını yüzü, dudakları dahil her yerinde görebiliyordum.
Söylediklerim ve gördüklerimle beraber, yıllar sonra ilk defa gerçek bir dişinin yarağımı yerken ılık sularını salıvermesi içindeki sikime…
İkimizin Ohhhh kelimesi odadanın her köşesinde yankılandı.
Tüm sütüm sikimin ucundan bir şelale gibi içine fışkırırken bambaşka bir Ohhhh daha döküldü onun dudaklarından ve bu döllenişinin sesiydi. Amcığının dölleri kabullenişi, erkeği kabullenişi idi.
Ve küçücük titreyişlerle amının sikime eşlik eden kasılışlarında omzuma düştü başı.
Öylece belki 5 dakika sızıp kaldı omzumda.
Başını kaldırdığında gözlerindeki o ışığı fark ettim.
“Biliyor musun merhabalaşmamız beni bitirdi” dedi.
“Senin de bizi kabullenişin beni bitirdi” dedim.
Bu anlattıklarım yazının başlığını pek doyurmamış olabilir ve zaten geçmişin başlangıcıdır. Ama Nurgül’lü büro hayatını da yazmaya başladığımda başlığın anlamı daha da oturacaktır.